Sizlere bu yazımızda –Vermek– kelimesinin zıt-karşıt anlamlısı hakkında bilgi vereceğiz. -e, -i Bırakmak veya ver zıt anlamlısı bağışlamak. -i Ödemek: “Haydi … arabaya atlayın… Köşkten parayı verirler. ” – Peyami Safa.
-e, -i Kızı, kadını biriyle evlendirmek: “Uzun Osman, Zeynep’le Süleyman’a, ikisini birbirine vereceğini söylediği zaman şaşmadılar. ” – Halide Edip Adıvar. Birbiriyle çelişen özellikler barındıran yani anlam bakımından birbirinin karşıtı olan sözcüklere “Zıt Anlamlı Kelimeler” veya “Karşıt ver zıt anlamlısı Anlamlı Kelimeler” denir.
Nesnesiz Kazanmak, elde etmek. -e, -i Kazandırmak, katmak: Tat, çeşni vermek. ver zıt anlamlısı -e, -i Ondan bilmek, atfetmek: “Bilgin’in bu çekingen tavırlarını kusurlu ve zayıf oluşuna verdi.
Goldenmark Login
-i Yer değiştirmek. -e, -i Döndürmek, çevirmek, yöneltmek: “Arabanın burnunu en ver zıt anlamlısı tenha kahvelerden birinin önünde rıhtıma verdiler. -i, nesnesiz Bürümek, sarmak, kaplamak: Burayı kötü bir koku aldı, durulamaz hâle geldi.
Nesine Editör Yorumları
-i Soldurmak: Güneş perdelerin rengini aldı. DOSYAYI İNDİR. -i, -den Çalmak: Cebimden saatimi almışlar. -e, -i Bir şey üzerinde etki yapmak, biçimini değiştirmek: Hareket vermek. Biçim vermek. Nesnesiz İçine sığmak: Bu kavanoz iki kilo bal alır. Bu salon bin kişi alır.
Galatasaray Randers Izle
Nesnesiz Ele geçirmek, fethetmek: “Fakat aldıkları yerlerin ahalisini Türkleştiremediklerinden bu büyüklük onların zayıf düşmelerine sebep olmuş. -e, -i Tespit etmek: Randevu vermek. Ad vermek. -e, -i Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek: “Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm. ” – Ömer ver zıt anlamlısı Seyfettin.
ver zıt anlamlısı Zıt Anlamlı Kelimeler İçin Tıklayınız. –>Eylemlerde de durum aynıdır. Bir eylemin olumsuzu o eylemin karşıtı sayılmaz. -e, -i Herhangi bir duruma yol açmak: “Kendilerine iyi bir çalışma fırsatı verdim. -e, -i Satmak: Ucuz pahalı deme de ver gitsin; ver de kurtul. -e, -i Yaymak: Ses vermek. Korku vermek.
-e, -i Dayamak: ver zıt anlamlısı “Duvara sırtını verip çömeldi. Gözünü hamamcının geleceği yola çiviledi. Nesnesiz, -den Kazanç sağlamak: Bir pantolondan beş yüz lira alıyorlar. -i, -de Yol gitmek, mesafe katetmek: O yolu bir saatte alırsınız.
Inat Tv Box Indir
-den Kısaltmak, eksiltmek: Ceketin ver zıt anlamlısı boyundan almak. Soru: 36 + 2 kaçtır?. –>Tüm kelimelerin zıt anlamlısı yoktur.
-den Görevden, işten çekmek. ver zıt anlamlısı -i Birlikte götürmek. Nesnesiz Satın almak. Nesnesiz Yolmak, koparmak: Kaş almak. Nesnesiz Yutmak, kullanmak: İlaç almak. Nesnesiz İçeri sızmak, içine çekmek: Gemi su alıyor.
ver zıt anlamlısı -e, nesnesiz Kabul etmek. Nesnesiz Erkek, kadınla evlenmek: “O sırada aldığı kadının babasının birçok yardımını görmüştü. Nesnesiz Tat veya koku duymak: Sigaradan hiç tat alamaz oldum. Burnu iyi koku alır.
İlgili Kategoriler
-e, -i Sahip olmasını sağlamak. ver zıt anlamlısı -e, -i Doğurmak: Kezban, ona yedi evlat vermişti. Nesnesiz Göreve, işe başlatmak: Yeni bir kapıcı aldı. -e, -i İçeri girmesini sağlamak: “Sevdiği delikanlıyı gece evine almış. ” – Necati Cumalı. -e, -i Örtmek, koymak: Paltosunu sırtına aldı. Son Yazılar.
Ehliyet Yaşı Hesaplama
-e, -i Bitki ve ağaç, ürün üretmek: “Dal budak saldı, yemiş vermeye başladı. Yardımcı fiil Kök veya gövdeleri sonuna -ı (-i, -u, -ü) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek tezlik bildiren birleşik fiiller oluşturur: alıvermek, dizivermek, yapıvermek, görüvermek.
3.Sınıf 4.Hafta Tüm Dersler Pekiştirme Etkinlikleri Ve Soru Çözümleri